يَا بَنِي إِسْرَائِيلَ اذْكُرُواْ نِعْمَتِيَ الَّتِي أَنْعَمْتُ عَلَيْكُمْ وَأَوْفُواْ بِعَهْدِي أُوفِ بِعَهْدِكُمْ وَإِيَّايَ فَارْهَبُونِ |
2|40|Ey İsrailoğulları, size bağışladığım nimetimi hatırlayın ve ahdime bağlı kalın, ki Ben de ahdinize bağlı kalayım. Ve yalnızca Benden korkun. |
Turgut Kuzan ayet yorumu
İsrailoğullarına verilen nimetler nelerdir?
İsrailoğullarına verilen nimetler nelerdir?
Diyanet İşleri Başkanlığı’nın Kur'an Yolu
isimli tefsirinde ayet ile ilgili açıklamalar:
Kur’an-ı Kerîm’de Benî İsrâil
isminin ilk defa geçtiği konumuz olan âyette özellikle, başta din bilginleri
olmak üzere, Hz. Peygamber dönemindeki yahudilere hitap edilmekte ve Allah’ın
kendilerine verdiği nimet hatırlatılmakla beraber bu nimetin ne olduğu o zamanki yahudilerce bilindiği için bu hususta
açıklama getirilmemektedir. Taberî bu nimeti, Allah Teâlâ’nın geçmişte
İsrâiloğulları arasından peygamberler göndermesi, onlara kitaplar indirmesi,
onları Firavun ve onun zalim halkından çektikleri pek çok sıkıntı ve belâlardan
kurtararak mukaddes topraklara yerleştirmesi vb. şeklinde sıralamıştır (I,
249). Bunlara daha başka nimetleri ekleyenler de vardır (bk. Zemahşerî, I, 65;
İbn Âşûr, I, 451-452). Bu nimetleri anmaktan maksat, onlara şükretme
görevlerini hatırlatmaktır.
İbn Kesir, Hadislerle Kur’an-ı Kerim
Tefsirinde ayet ile ilgili açıklamalar:
İsrâiloğullarına Verilen Nimet:
Allah Teâlâ, İsrâiloğullarma
İslâm'a girmelerini salât ve selâmın en üstünü kendisi üzerinde bulunan Muhammed
Mustafâ'ya tâbi olmalarını emrediyor. Ve
kendilerini tahrik etmek için ataları İsrail'i yani Allah nebisi Ya'kûb (a.s.)'ı
hatırlatıyor. Böylece âyetin mânâsı şöyle oluyor : Ey Allah'a itaat eden sâlih
kulun oğullan, siz de hakka tâbi olmakta babanız gibi olun. Tıpkı ey cömert
oğlu. şöyle yap, ey kahraman oğlu düşmana saldır, ey bilgili oğlu ilim taleb et
demek gibi. Keza: «Nuh ile beraber taşıdıklarımızın soyundan. Muhakkak ki o,
çok şükreden bir kul oldu.» âyeti de böyledir. İsrail, Ya'kûb (a.s.)'dır. Bunun delili Ebu Dâvûd el-ayâlisî'nin...
Abdullah İbn Abbâs'dan naklettiği şu
hadîs-i şeriftir : O dedi ki yahûdîlerden bir topluluk Hz. Peygamberin
huzuruna geldiklerinde Allah'ın Rasûlü onlara dedi ki: İsrail'in Ya'kûb
olduğunu biliyor musunuz? Evet, Allah için doğru dediler. Ra-sûlullah (s.a.)
Allah'ım şahit ol buyurdu. A'meş... Abdullah İbn Abbâs' dan nakleder ki: İsrail
kelimesi, Allah'ın kulu demek gibiymiş.
«Size verdiğim nimetimi
hatırlayın.» Mücâhid der ki: Allah'ın
İsrâil oğullarına verdiği nimet, onların üzerinden kayayı kaldırması, kendilerine menn ve
selvâ'yı indirmesi ve Firavun hanedanının köleliğinden kurtarmasıdır.
Ebu'l-Âliye der ki: Allah'ın nimeti; kendilerinden nebiler ve
rasûllar yaratması ve kitabı indirmesidir. Ben derim ki; bu, Mûsâ (a.s.)'nın şu
sözü gibidir : «Ey kavmim, Allah'ın üzerinizdeki nimetini hatırlayın. Hani
sizden peygamberler var etmiş ve sizi krallar kılmıştı ve size âlemlerden
hiçbirine verilmemiş olan şeyi vermişti,» (Mâide, 20), yani kendi zamanlarındaki
hiç bir kimseye verilmemiş olan şeyleri.
Muhammed İbn îshâk der ki; bana Muhammed İbn Ebu Muhammed... İbn
Abbâs'dan nakletti ki: O : «Size verdiğim nimetimi hatırlayın» âyeti konusunda
şöyle demiş : Size ve atalarınıza vermiş olduğum lutfumu. Nitekim onları bu
sayede Firavun'un ve kavminin esaretinden kurtarmıştı.
Fahreddin er-Râzî’nin (ö. 606/1210)
(MEFÂTÎHU’l-GAYB) Kur’ân-ı Kerîm tefsirinde ayet ile ilgili açıklamalar:
İsrailoğullarına Verilen Nimetler:
İsrail oğullarına has kılınmış olan
nimetler hakkındadır. Ariflerden biri şöyle demiştir: “Nimetlerin kulu çoktur
ama, nimet verenin kulu azdır.”
İşte bundan dolayı Allah Teâla
İsrailoğullarına verdiği nimetleri hatırlatmıştır. İşte Hz. Muhammed
(s.a.s.)'in ümmeti ile ilgili olunca, ümmet-i Muhammed'e inam edeni (yani Yüce Zatını)
hatırlatarak:” Beni anın ki, ben de sizi anayım "(Bakara,152) buyurmuştur.
Bu da, ümmet-i Muhammed'in diğer ümmetlerden üstün olduğunu gösterir. Bil ki
Allah'ın İsrailoğullarına olan nimetleri pek çoktur:
1) Onları, içine düştükleri belalardan, Fir'avn ve kavminden kurtarmış,
buna karşılık bir de onları yeryüzüne yerleştirmiş ve onları kölelikten
kurtarmıştır. Nitekim şöyle buyurmuştur: "Biz ise diliyorduk ki o yerde
za'fa uğratılanlara lütfedelim, onları (hayırda) uyulan kimseler yapalım,
onları (mülkün) varisleri kılalım. Onlara orada kudret verelim, Firavn'a,
Hamân'a ve bunların ordularına da sakınmakta oldukları şeyi onlara
gösterelim" (Kasas, 5).
2) Cenab-ı Hak, onları, Kıptilerin köleleri iken, peygamberler ve
hükümdarlar haline getirmiş ve böylece onların düşmanlarını helak etmiş,
Israiloğullarını onların yerlerine, yurtlarına ve mallarına varis kılmıştır.
Nitekim şöyle buyurmuştur: "İşte bu şekilde, biz, İsrailoğullarını onlara
varis kıldık "(Şuara, 59).
3) Cenab-ı Hak, onlara, onların
dışında hiçbir ümmete indirmediği büyük kitablar
indirmiştir.
Nitekim O, "Hani, Musa kavmine
şöyle demişti: Allah'ın size olan nimetlerini hatırlayın! Hani sizin aranızdan
peygamberler yollamış, sizi hükümdarlar yaparak, başka hiçbir kimseye vermediği
şeyi sizlere vermişti" (Maide,20) buyurmuştur.
4) Hişam, İbn Abbas'ın şöyle
dediğini rivayet etmiştir. Allah'ın İsrailoğullarını Firavun'un soyundan
kurtarması, onlara çölde bulutu gölge tapması, yine çölde onlara kudret helvası
ve bıldırcın indirmesi, onlara insan başı gibi olan, su istedikleri zaman
onlara su veren, suya ihtiyaçları olmadığı zaman, yukarı kaldırıldığında suyun
kesilmesiyle, geceleyin aydınlatmak için, onlara demet halinde bir ışık saçan
taşı vermesi ve onların saçlarının dağılmaması ve elbiselerinin eskimemesi gibi
hususlar Allah'ın İsrailoğullarına vermiş olduğu nimetlerdendir.
Görüntülenme : 793
E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir
İletişim : Turgut Kuzan [email protected]
Web sitemizi kullanırken karşılaştığınız problemleri, önerilerinizi lütfen e-posta ile iletiniz.
Bitişik Özne Zamirleri
(Merfû Muttasıl Zamirler)
Çoğul (Cem) | İkil (Tesniye) | Tekil (Mufred) | |
---|---|---|---|
وا | ا | | Gâib (Eril) |
تُمْ | تُمَا | تَ | Muhatab (Eril) |
تُنَّ | تُما | تِ | Muhataba (Dişil) |
نا | تُ | Mütekellim (Cinsiyet farkı yok) |
Bitişik Nesne Zamirleri
(Mansûb Muttasıl Zamirler)
Çoğul (Cem) | İkil (Tesniye) | Tekil (Mufred) | |
---|---|---|---|
هُمْ | هُمَا | هُ | Gâib |
onları, onların | o ikisini, o ikisinin | onu, onun | Eril |
هُنَّ | هُما | ها | Gâibe |
onları, onların | o ikisini, o ikisinin | onu, onun | Dişil |
كُمْ | كُمَا | كَ | Muhatab |
sizleri, sizlerin | siz ikinizi, siz ikinizin | seni, senin | Eril |
كُنَّ | كُمَا | كِ | Muhataba |
sizleri, sizlerin | siz ikinizi, siz ikinizin | seni, senin | Dişil |
نَا | ي | Mütekellim | |
bizi, bizim | beni, benim | Cinsiyet farkı yok |
Ayrık Özne Zamirleri
(Merfû Munfasıl Zamirler)
Çoğul (Cem) | İkil (Tesniye) | Tekil (Mufred) | |
---|---|---|---|
هُمْ | هُمَا | هُو | Gâib |
Onlar | O ikisi | O | Eril |
هُنَّ | هُمَا | هِيَ | Gâibe |
Onlar | O ikisi | O | Dişil |
أَنْتُمْ | أَنْتُمَا | أَنْتَ | Muhatab |
Siz | Siz ikiniz | Sen | Eril |
أَنْتُنَّ | أَنْتُمَا | أَنْتِ | Muhataba |
Siz | Siz ikiniz | Sen | Dişil |
نَحْنُ | أَنا | Mütekellim | |
Biz | Ben | Cinsiyet farkı yok |
Ayrık Nesne Zamirleri
(Mansûb Munfasıl Zamirler)
Çoğul (Cem) | İkil (Tesniye) | Tekil (Mufred) | |
---|---|---|---|
إيّاهُمْ | إيّاهُا | إيّاه | Gâib |
Onları, onlara | O ikisini, o ikisine | Onu, ona | Eril |
إيّاهُنّ | إيّاهُا | إيّاها | Gâibe |
Onları, onlara | O ikisini, o ikisine | Onu, Ona | Dişil |
إيّاكُمْ | إيّاكُمَا | إيّاكَ | Muhatab |
Sizleri, sizlere | Siz ikinizi, siz ikinize | Seni, sana | Eril |
إيّاكُنَّ | إيّاكُمَا | إيّاكِ | Muhataba |
Sizleri sizlere | Siz ikinizi, siz ikinize | Seni, sana | Dişil |
إيّانا | إيّاي | Mütekellim | |
Bizi, bizeَ | Beni, bana | Cinsiyet farkı yok |
Tümünü seç | Tümünü sil | Boşluk |
ـا | ـا | ا | ا |
ـب | ـبـ | بـ | ب |
ـت | ـتـ | تـ | ت |
ـث | ـثـ | ثـ | ث |
ـج | ـجـ | جـ | ج |
ـح | ـحـ | حـ | ح |
ـخ | ـخـ | خـ | خ |
ـد | ـد | د | د |
ـذ | ـذ | ذ | ذ |
ـر | ـر | ر | ر |
ـز | ـز | ز | ز |
ـس | ـسـ | سـ | س |
ـش | ـشـ | شـ | ش |
ـص | ـصـ | صـ | ص |
ـض | ـضـ | ضـ | ض |
ـط | ـطـ | طـ | ط |
ـظ | ـظـ | ظـ | ظ |
ـع | ـعـ | عـ | ع |
ـغ | ـغـ | غـ | غ |
ـف | ـفـ | فـ | ف |
ـق | ـقـ | قـ | ق |
ـك | ـكـ | كـ | ك |
ـل | ـلـ | لـ | ل |
ـم | ـمـ | مـ | م |
ـن | ـنـ | نـ | ن |
ـو | ـو | و | و |
ـه | ـهـ | هـ | هـ |
ـلا | ـلا | لا | لا |
ـي | ـيـ | يـ | ي |