7. sınıf 1. ünite cümleleri
A jacjet is more expensive than a shirt. | Bir ceket, bir gömlekten daha pahalıdır. |
A plane is safer than a bus. | Bir uçak bir otobüsten daha güvenlidir. |
A worm is thinner than a snake. | Solucan, yılandan daha incedir. |
Ahmet isn’t new at school. | Ahmet okulda yeni değil. |
Ali is younger than Ahmet. | Ali, Ahmet'ten daha gençtir. |
Ali's money is less than Ahmet's. | Ali'nin parası Ahmet'inkinden daha azdır. |
Also, he is slimmer than Joe. | Ayrıca, o Joe'dan daha zayıftır. |
An armchair is more comfortable than a chair. | Bir koltuk sandalyeden daha rahattır. |
Because he doesn’t forget doing his homework and he is never late for the class. | Çünkü o ödevini yapmayı unutmadı ve sınıfa asla geç kalmadı. |
Because he is thoughtful and friendly. | Çünkü o düşünceli ve arkadaş canlısıdır. |
But my teachers sometimes warn me to stop talking in the class because I’m talkative. | Ama öğretmenlerim bazen konuşmayı bıraktığım için sınıfta konuşmamı söyler. |
Canan is more beautiful than Melek. | Canan, Melek'ten daha güzel. |
Do they get on well with each other? | Onlar birbirleriyle iyi geçinirler mi? |
Does she have black hair? | Onun siyah saçları var mı? |
English is easier than Japanese. | İngilizce, Japonca'dan daha kolaydır. |
Everybody loves them, but Joe is more popular than Jack. | Herkes onları sever, ama Joe Jack'den daha popüler. |
For example, they often play football and go cycling together. | Örneğin, onlar sıklıkla futbol oynuyorlar ve birlikte bisiklete biniyorlar. |
Hakan is cleverer than Zekiye. | Hakan, Zekiye'den daha akıllı. |
Hans is handsome with curly dark hair. | Hans kıvırcık siyah saçlı yakışıklıdır. |
He always helps others when they have a problem. | O bir problemleri olduğunda başkalarına daima yardım eder. |
He always thinks himself and never shares | O her zaman kendini düşünür ve asla paylaşmaz. |
He can play basketball well | O iİyi basketbol oynayabilir |
He can’t reach the shelves | O raflara ulaşamıyor |
He does a lot of sports and works hard at the gym | O çok spor yapar ve spor salonunda çok çalışır. |
He has got a beard and moustache. | Onun sakalı ve bıyığı var. |
He has got brown eyes. | Onun kahverengi gözleri var. |
He has got short wavy black hair. | Onun kısa dalgalı siyah saçları var. |
He is outgoing and talkative. | O sempatik ve konuşkandır. |
He is slimmer than my grandmother. | O büyükannemden daha zayıftır. |
He is talkative. | O konuşkandır. |
He is tall, well-built and slim. | O uzun boylu, sağlam yapılı ve zayıftır. |
He is thinner than my father. | O babamdan daha zayıftır. |
He is very energetic. | O çok enerjiktir. |
He never changes his mind. | O asla fikrini değiştirmez. |
He really likes eating junk food | O abur cubur yemekten gerçekten hoşlanır. |
He sometimes has problems with his teachers. | Onun bazen öğretmenleri ile sorunları vardır. |
He visits many countries and he always buys us presents | O pek çok ülkeyi ziyaret eder ve her zaman bize hediyeler alır. |
Here are Joe and Jack. | Joe ve Jack buradadır. |
Hi everyone! | Herkese selam! |
Hülya is funnier than Meral. | Hülya Meral'den daha komiktir. |
I also enjoy surfing on the Net. | Ayrıca internette sörf yapmayı da seviyorum. |
I also like watching movies and listening to music in my free time. | Ayrıca boş zamanlarımda film izlemeyi ve müzik dinlemeyi de seviyorum. |
I am a cheerful person. | Ben neşeli bir insanım. |
I am a creative and hardworking person. | Ben yaratıcı ve çalışkan bir insanım. |
I can be selfish but only for my bike. | Bencil olabilirim ama sadece bisikletim için. |
I have got blonde hair and big blue eyes. | Sarı saçlarım ve büyük mavi gözlerim var. |
I have got green eyes and I wear glasses. | Yeşil gözlerim var ve gözlük takarım. |
I have got long straight brown hair and brown eyes. | Uzun düz kahverengi saçlarım ve kahverengi gözlerim var. |
I like spending time alone. | Yalnız vakit geçirmeyi seviyorum. |
I love being in İstanbul because all the people here are really nice and helpful. | İstanbul'da olmayı seviyorum çünkü buradaki insanlar gerçekten çok iyi ve yardımsever. |
I really like telling funny stories and making jokes. | Komik hikayeler anlatmayı ve şakalar yapmayı gerçekten seviyorum. |
I want to be a vet, so I always study a lot. | Veteriner olmak istiyorum, bu yüzden her zaman çok çalışıyorum. |
I’m English, but I live in İstanbul, Turkey. | İngilizim ama İstanbul'da yaşıyorum. |
I’m happy to be their sister. | Onların kız kardeşi olduğum için mutluyum. |
I’m new at this school, but I’m not new in İstanbul. | Bu okulda yeniyim ama İstanbul'da yeni değilim. |
I’m not very tall and I’m medium weight. | Çok uzun değilim ve ortalama ağırlıktayım. |
I’m tall and thin. | Ben uzun ve inceyim. |
Is he cheerful? | O neşeli mi? |
Is it difficult or easy to make friends with Joe? Why? | Joe ile arkadaş olmak zor mu yoksa kolay mı? Neden? |
Is Jack a hardworking student? Why? | Jack çalışkan bir öğrenci midir? Neden? |
Is she wearing a headscarf? | Başörtüsü takıyor mu? |
Jack is more hardworking and punctual than Joe. | Jack, Joe'dan daha çalışkan ve dakiktir. |
Jack is taller than Joe and he’s got dark hair and brown eyes. | Jack, Joe'dan daha uzun, siyah saçlı ve kahverengi gözlüdür. |
Jack isn’t very friendly and he is stubborn. | Jack pek arkadaş canlısı değildir ve inatçıdır. |
Joe is a tall boy with blond hair and blue eyes. | Joe sarı saçlı ve mavi gözlü uzun boylu bir çocuktur. |
Lily studies hard because she wants to be a vet. | Lily çok çalışıyor, çünkü veteriner olmak istiyor. |
Maryam is wearing a headscarf and she has got big blue eyes. | Maryam başörtüsü takıyor ve kocaman mavi gözleri var. |
Mary's hair is longer than Rose's hair. | Mary'nin saçı Rose'un saçlarından daha uzun. |
My brothers don’t have similar personalities, but they really get on well with each other. | Kardeşlerimin benzer kişilikleri yok, ama gerçekten birbirleriyle iyi geçinirler. |
My cat is luckier than your dog. | Kedim köpeğinden daha şanslı. |
My father has a new job here. | Babamın burada yeni bir işi var. |
My favourite activity is riding a bike with my brother at weekends. | En sevdiğim etkinlik hafta sonları kardeşimle bisiklet sürmek. |
Richard is more punctual than his brother. | Richard, kardeşinden daha dakiktir. |
Richard isn’t more hardworking than his brother. | Richard, kardeşinden daha çalışkan değildir. |
Sally is short and green eyes. | Sally kısa ve yeşil gözlüdür. |
She doesn’t like being in İstanbul. | O İstanbul'da olmaktan hoşlanmıyor. |
She feels very nervous when she talks in front of people | O iİnsanların önünde konuşurken çok gergin hissediyor |
She has got blonde hair. | O sarı saçlıdır. |
She has got blue eyes. | Onun mavi gözleri var. |
She has got long straight fair hair. | Onun uzun düz saçları var. |
She is attractive with wavy fair hair. | O dalgalı sarı saçları ile çekicidir. |
She is beautiful with wavy hair and blue eyes. | O dalgalı saçlı ve mavi gözleriyle güzeldir. |
She is hardworking. | O çalışkandır. |
She is really smart and helpful. | O gerçekten akıllı ve yardımseverdir. |
She likes spending time with her friends. | O arkadaşlarıyla zaman geçirmekten hoşlanır. |
She likes watching movies. | O film izlemeyi sever. |
She never changes her mind | O fikrini asla değiştirmez |
She smiles all the time and looks happy | O her zaman gülümser ve mutlu görünür. |
She tries to keep fit and looks thin | O formda kalmaya çalışır ve zayıf görünür. |
Soup is more delicious than rice. | Çorba, pilavdan daha lezzetlidir. |
Suna is optimistic and cheerful. | Suna iyimser ve neşelidir. |
They are in the same class. | Onlar aynı sınıftalar. |
They are my lovely twin brothers and I love them very much. | Onlar benim sevimli ikiz kardeşlerim ve onları çok seviyorum. |
They are seventeen years old and they are both good looking boys. | Onlar on yedi yaşında ve ikisi de iyi görünümlü çocuklardır. |
They have some hobbies in common. | Onların ortak bazı hobileri var. |
Tom is more popular than his brother. | Tom, kardeşinden daha popüler. |
Tom is taller than his brother. | Tom kardeşinden daha uzun. |
Tom isn’t slimmer than his brother. | Tom kardeşinden daha zayıf değildir. |
Tuna is younger than his father. | Tuna, babasından daha gençtir. |
What do they like doing together? | Onlar birlikte ne yapmaktan hoşlanırlar? |
What does he look like? | O neye benziyor? |
What does Jack look like? | Jack neye benziyor? |
What does she like doing? | O ne yapmayı sever? |
What does she look like? | O nasıl görünüyor? |
What is he like? | O nasıl biridir? |
What is she like? | O nasıl biridir? |
What is Suna like? | Suna nasıl biridir? |
What is the relationship between them? | Onların aralarındaki ilişki nedir? |
What is your grandfather like? | Büyükbaban nasıl biri? |
What is your mother like? | Annen nasıl biri? |
Who do you feel close to in your family? | Ailenizde kime yakın hissediyorsunuz? |
Why is Joe so popular at school? | Joe okulda neden bu kadar popüler? |
Yes, they are twins, but they have different appearances and personalities. | Evet, ikizler ama farklı görünüşleri ve kişilikleri var. |
You are handsome with brown hair and moustache. | Sen kahverengi saçlı, bıyıklı ve yakışıklı birisin. |
You have got short curly hair. | Kısa kıvırcık saçların var. |
Your mother is older than you. | Annen senden daha yaşlı. |
Zehra’s marks are worse than Gül’s marks. | Zehra’nın notları, Gül’ün notlarından daha kötüdür. |