Modals (Kipler)

26) Must and musn't

mustINFINITIVE
Imustgo. (Gitmeliyim.)

POSITIVE
I must go. (Gitmeliyim.)
You must go. (Gitmelisiniz.)
He / she / it must go. (Gitmeli.)
We must go. (Gitmeliyiz.)
You must go. (Gitmelisiniz.)
They must go. (Gitmeliler.)
NEGATIVE
I must not / mustn't go. (Gitmemeliyim.)
You must not / mustn't go. (Gitmemelisiniz.)
He / she / it must not / mustn't go. (Gitmemeli.)
We must not / mustn't go. (Gitmemeliyiz.)
You must not / mustn't go. (Gitmemelisiniz.)
They must not / mustn't go. (Gitmemeliler.)

Kişilere birşeyler yapması gerektiğini belirtirken -must- kelimesini kullanırız.
You must pay before you enter the museum. (Müzeye girmeden önce ödeme yapmalısınız.)
You must all finish your work before you go home! (Eve gitmeden önce tüm işinizi bitirmelisiniz!)
You must pay attention when I'm talking to you! (Size konuşuyorken dikkatli olmalısınız!)
You must visit the art gallery. The paintings there are fantastic. (Sanat galerisini ziyaret etmelisiniz. Harika tablolar vardır.)

Bir şeyler yapmamız gerektiğini belirtirken -must- kelimesini kullanırız.
I must leave now, or I'll miss my train. (Şimdi ayrılmalıyım yoksa trenimi kaçıracağım.)
I haven't got any money. I must get a job. (Hiç param yok. Bir iş yapmalıyım.)
We must buy some milk at the supermerket. (Süpermarketten biraz süt almalıyız.)

Kişilere birşeyler yapmaması gerektiğini belirtirken -must not- kullanırız.
You mustn't touch the animals! (Hayvanlara dokunmamalısınız!)
You mustn't be late. (Gecikmemelisiniz.)
You mustn't forget to buy your ticket today. (Bugün biletinizi satın almayı unutmamalısınız.)

Bir şeyler yapmamamız gerektiğini belirtirken -must not- kullanırız.
I mustn't forget my passport. (Pasaportumu unutmamalıyım.)
We mustn't spend all our money today! (Bugün tüm paramızı harcamamalıyız!)

Şimdiki zaman ve gelecek zaman ifadelerinde must / mustn't kullanılabilir.
PRESENT
I'm tired. I must go to bed. (Yorgunum.Yatmalıyım.)
You mustn't speak to her now! (Onunla şimdi konuşmamalısınız!)
FUTURE
You must buy your ticket tomorrow. (Yarın biletinizi satın almalısınız.)
I haven't seen my uncle for a long time. I must visit him next month. (Uzun zamandır amcamı görmedim. Gelecek ay onu ziyaret etmeliyim.)

Toplam Görüntüleme : 887