Building sentences

44) Because, in case, so, so that

  • Bir şeyin sebebini açıklamak için because kullanılır.
      REASON  
    Jack is in bed because he's got the flu.Jack yataktadır çünkü griptir.

    We couldn't go out because the weather was terrible.
    (Hava berbat olduğu için dışarı çıkamazdık.)

    I took a taxi because I was in a hurry.
    (Acelem olduğu için taksiye bindim.)
  • because of bir isimle birlikte kullanılır.
      REASON  
    Jack is in bed because ofhis flu.Jack grip olduğundan dolayı yataktadır.

    We couldn't go out because of the storm.
    (Fırtınadan dolayı dışarı çıkamazdık.)
    I couldn't sleep because of the noise. (Gürültüden dolayı uyuyamazdım.)
  • Bir şeyin sebebi ihtimal dahilinde ise bunu ifade etmek için in case kullanılır.
    I'm taking an umbrella in case it rains.
    (Yağmur yağar diye şemsiyeyi alıyorum.)
    ( = I'm taking an umbrella because it might rain.)
    ( = Şemsiyeyi alıyorum çünkü yağmur yağabilir.)

    I'll phone John now, in case he wants to come with us.
    (Bizimle gelmeyi ister diye şimdi John'a telefon açacağım.)
    ( = I'll phone John now, because he might want to come with us.)
    ( = Şimdi John'a telefon açacağım çünkü bizimle gelmek isteyebilir.)
  • Bir şeyin sonucundan bahsederken so kullanılır.
      RESULT  
    I was in a hurryso I took a taxi.Acelem vardı bu yüzden taksiye bindim.

    Jack has got the flu so he's in bed.
    (Jack griptir bu yüzden yataktadır.)

    The weather was terrible so we couldn't go out.
    (Hava berbattı bu yüzden dışarı çıkamazdık.)

    My neighbours were having a party and making a lot of noise so I couldn't sleep.
    (Komşularım parti yapıyorlar ve çok gürültü yapıyorlar, bu yüzden uyuyamazdım.)
  • Bir eylemin amacından bahsederken so that kullanılır.
  PURPOSE  
I took a taxiso that I would arrive on time.Taksiye bindim böylece zamanında ulaşırdım.

I listen to the news in the morning so that I know what's happening in the world.
(Sabahleyin haber dinlerim böylece Dünya'da olup bitenleri bilirim.)

Tom goes jogging every day so that he won't get fat.
(Tom her gün koşu gider böylece şişmanlamayacak.)

I took a taxi so that my friends would not have to wait for me.
(Taksiye bindim böylece arkadaşlarım beni beklemezlerdi.)
Toplam Görüntüleme : 725