40) Prepositions (in, on, at, between, across, etc.)
Yerlerden bahsederken in, on ve at edatlarını kullanırız.
in edatı rooms, buildings gibi çevresi kapalı alanlar ve towns, parks, countries, continets gibi sınırlı bölgeler için kullanılır. in my pocket in her car in Germany
on edatı walls, floors, shelves gibi yüzeylerle birlikte ve paths, coasts, the equator gibi sınır belirten kelimelerle kullanılır. on the grass on the sea on the line
at edatı at the bus stop gibi belirli noktalar ve yapılarla birlikte kullanılır. Ayrıca içerisi ve dışarısı aynı anlama gelen mekanlarla birlikte kullanılır. A: Let's meet at the cinema. (A: Sinemada buluşmalıyız.) B: OK. Shall we meet in the cinema itself or on the pavement outside?
(B: Tamam. Sinemanın içinde mi yoksa dışındaki kaldırımda mı buluşalım.)
I sat between Jane and Pam on the plane; Ann was sitting in front of me, and Carol was behind me.
(Uçakta Jane ve Pam'ın arasında oturdum; Ann önümde ve Carol arkamda oturuyordu.)
Jane talked to the man next to her. (Jane yanındaki adamla konuştu.)
Jane talked to the man beside her. (Jane yanındaki adamla konuştu.)
Buda lies opposite Pest; together they are the city of Budapest.
(Buda, Pest'tin karşısında yatar; birlikte Budapeşte şehrindedir.)
We sat down to rest under a large tree.
(Büyük bir ağacın altında dinlenmek için oturduk.)
Please leave the flowers outside my room. (Lütfen, çiçekleri odamın dışında bırakın.)
Into, onto ve to edatları hareket bildirmek için kullanılır.
We moved the chairs into my bedroom. (Sandalyeleri yatak odama taşıdık.)
The actor ran onto the stage. (Aktör sahneye koştu.)
They walked to the next town. (En yakın kasabaya yürüdüler.)
out of, off ve from karşıtları olan edatlardır.
We moved the chairs out of my bedroom. (Sandalyeleri yatak odamdan dışarı taşıdık.)
The actor ran off the stage. (Aktör koşarak sahneden ayrıldı.)
We drove from London to Edinburg. (Londra'dan Edinburg'a arabayla gittik.)
Hareket belirten diğer edatlar.
They ran across the field to the road. (Sahayı yola kadar koştular.)
Jim cycled along the road to the next town. (Jim en yakın kasaba ile yol arasında turladı.)
I walked up the hill and ran down the other side. (Tepeye kadar yürüyüp diğer yandan aşağıya koştum.
)
The bus went past the bus stop without stopping. (Otobüs, otobüs durağında durmadan gitti.)
The train goes through three tunnels. (Tren üç tünelden geçerek gider.)
In, on ve at edatları zamandan bahsederken de kullanılır.
- Yıllar, mevsimler ve aylarla birlikte in kullanılır. in 1987 in the spring in May
- in the morning, in the afternoon, in the evening şeklinde de kullanılır.
Günler ve tarihler için on kullanılır. on Friday on Christmas Day on 30th May
Zamanlar için at kullanılır. at 5 o'clock at lunch-time.